Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, “Asgari ücretin en az 17 bin lira olması şarttır. Daha aşağısı milleti açlığa mahkum etmektir.” dedi.
TBMM Genel Kurulunda görüşülen Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde Saadet Partisi milletvekilleri söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin, Türkiye’nin fiziki varlıkları nasıl korunuyorsa kültürün de öyle korunması gerektiğini söyledi.
Edebiyat dergilerinin maddi manevi desteklenmesi gerektiğini söyleyen Şahin, dergiciliğinin yaşatılmasının önemli olduğunu vurguladı. Şahin, günlük gazeteler nasıl ilanlarla destekleniyorsa, yayınevleri ve dergilerin de dağıtım ve kağıt gibi konularda desteklenmesi gerektiğine işaret etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının kütüphanelere dergi aboneliğiyle verdiği desteğin de artırılmasını isteyen Şahin, müzelere ilişkin ise “Müzeler ve açık hava müzesi niteliğinde olan mekanlar birer derslik gibi kullanılmalı, bu mekanlar eğitim öğretim kapsamında yer almalı.” ifadesini kullandı.
Bunun için gereken mekanizmaların oluşturulmasını talep eden Şahin, “Örneğin, tarihimizin bir dönüm noktası olan ve bu topraklar için her daim yaşatılması gereken Çanakkale ruhunun nesillerimizde yaşatılması adına Çanakkale Destanı’nın yaşandığı yerler her çocuğumuzun öğrencilik hayatında en az bir kere yaşatılması gereken bir yer olmalıdır. Bu uygulama eğitim faaliyetimizin içinde doğrudan yer almalıdır.” diye konuştu.
-“Devletin itibarına halel getirmekte”
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin yetersiz olduğunu öne sürdü.
Türk Tarih Kurumunun, Türkiye’nin en köklü kurumlarından birisi olduğunu vurgulayan Arıkan, kurumun yıllık bütçesinin 236 milyon 961 bin lira olduğunu bildirdi. Bu rakamın yetersiz olduğunu savunan Arıkan,”Türk Tarih Kurumunun bu bütçesiyle dünya çapında yayın, toplantı, çalışma yapması takdir edersiniz ki mümkün değil.” dedi.
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, 2022 yılında Türkiye’de 589 bin iş kazası meydana geldiğini,1517 insanın hayatını kaybettiğini söyledi. Ün, “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın Haziran 2012’den bu yana çeşitli bahanelerle az tehlikeli sınıf iş yerleri ve kamu iş yerlerinde, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurma şartı sürekli ertelenmekte. Kamunun öncülük etmesi gereken, insan hayatını direkt etkileyen bir konuda sorumluluk üstlenmemesi devletin itibarına halel getirmektedir.” diye konuştu.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’in kendisinin 37 yıllık arkadaşı olduğunu söyledi. Bitmez’in kalp krizi geçirdiğine ilişkin haberi Kırıkkale’de cenaze namazındayken aldığını bildiren Aydın, “İnsan kardeşinin ölüm haberini alınca cümleler boğazında düğümlenirmiş. Hasan Bey, ağdalı konuşmayı bilmezdi, nameli konuşma bilmezdi, az konuşup çok iş yapanlardandı.” ifadesini kullandı.
Bitmez’in kürsüden yaptığı son konuşmaları hatırlatan Aydın, bu konuşmalar üzerinden iktidara yönelik eleştirilerde bulundu.
“Yeniden düzenlenmesi şart oldu”
Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının misyonunun çalışma hayatındaki düzenini sağlamak, iş gücü piyasasının yapısal sorunlarını çözmek, kayıt dışı istihdamı önlemek, sosyal güvenliği yaygınlaştırmak ve tüm çalışanlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak olduğunu vurguladı. Bilici, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçesini incelediklerinde, çalışma hayatının desteklenmesi ve işsizliğin düşürülmesine yönelik kayda değer bir bütçe kaleminin oluşturulmadığını gördüklerini söyledi.
EYT düzenlemesinin söz konusu bir mağduriyeti giderirken yeni adaletsizlikler ortaya çıkardığını savunan Bilici, “9 Eylül 1999 ve sonrası çalışmaya başlayanlar için kademeli bir geçiş öngörülmesi, çalışanların bir gün yüzünden dahi 17, 20 yıl sonra emekli olması kabul edilemez bir adaletsizliktir. Mevcut sistemin kökten bir reformla, adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi şart olmuştur.” diye konuştu.
Türkiye’nin asgari ücretle geçinenler ülkesi haline geldiğini belirten Bilici, “Asgari ücretin en az 17 bin lira olması şarttır, daha aşağısı milleti açlığa mahkum etmektir. Ayrıca, milletçe maruz kaldığımız bu enflasyonist ortamda asgari ücretin yılda 1 kez düzenlenmesini de doğru bulmuyoruz.” dedi.
Bilici, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin milletin problemlerini çözmekten uzak, işçinin, memurun, emeklinin yüzünü güldürmekten uzak olduğunu da öne sürdü.